- doğru yanlış
тэрэз-мытэрэз
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
Турецко-адыгский словарь. - Майкоп, Адыгейское книжное издательство.. ТIэшъу Ясин (Mehmet Yasin Celikkıran). 1991.
yanlış — 1. sif. Düzgün olmayan, doğru olmayan; səhv. Yanlış məlumat. Yanlış söz. Yanlış fikir. – Bilirdim ki, ilk təəssürat nə qədər güclü olsa da, çox vaxt insanı birtərəfli, yanlış nəticələrə aparıb çıxardır. M. Hüs.. Təcrübədə Azərbaycan xalq… … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yalan yanlış — sf. 1) Gerçek olmayan, yanlış şeylerle dolu Yalan yanlış değerlendirmeler çabucak yaygınlaşıyor. N. Cumalı 2) Üstünkörü, karmakarışık 3) zf. Doğru, düzgün olmasına önem verilmeyerek Ara sıra kemanla bana da yalan yanlış bir iki taksim ettiriyor.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
SEDİD — Doğru. Yanlış ve yalan olmayan. * Müstakil. * Muhkem. Metin … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Turkish grammar — This article concerns the grammar of the Turkish language. A companion to this article is Turkish vocabulary. Three features that, together, distinguish Turkish from many other languages are the following: #Turkish is highly agglutinative: its… … Wikipedia
Gül Kendine — Студийный альбом Mor ve Ötesi Дата выпуска 2001 Записан 2001 … Википедия
gidişat — is., T. gidiş + Ar. āt çokluk yapan ek 1) Olayların durumu, işlerin gelişme biçimi 2) Tutum, durum, davranış Kişilerin kim olduklarını, gidişatlarının nereye varacağını, doğru, yanlış hareketlerindeki sorumluluk derecelerini iyi biliyor. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters anlamak — yanlış yorumlamak, doğru anlam vermemek Yerden göğe kadar haklı olan bir uyarıyı, içimizden bir arkadaş ters anlamış. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
haklı söz, haksızı Bağdattan çevirir — doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
CEVAB-I NÂ-SAVAB — Doğru olmayan karşılık. Yanlış cevab … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEŞRU' — Doğru. Hak. Şeriatın kabul ettiği. Haram ve yanlış olmayan … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
eğri — sf. 1) Doğru veya düz olmayan, bir noktasında yön değiştiren, çarpık, münhani, doğru karşıtı Eğri bir yol. 2) Yay gibi kavislenmiş, eğmeçli, mukavves Eğri kılıç. 3) Yatay veya düşey olmayan, bütünüyle bir yana eğilmiş bulunan, eğik, mail Eğri bir … Çağatay Osmanlı Sözlük